Latest Blog Post

Last of Us - Oynayın, Oynatın!

Hem ilk sezonunu yakın zamanda yeniden bitirmiş hem de seneler önce oynadığım oyununa, geçtiğimiz hafta sonu yeniden başlamış biri olarak, son zamanlarda önüme gelen herkesle bu oyunu konuştuğumu fark ettim. Burada da hakkında 2-3 kelam etmek hakkımdır bence.

Oynamadıysanız, izlemediyseniz en kısa zamanda bir çırpıda izleyip bitirmelisiniz. (Oyunu bir çırpıda bitirmesi pek kolay değil.) Joel ve Ellie'nin diyalogları, aralarında zamanla gelişen baba-kız dinamiği; hikayenin kendisi sizi hemen içine çekiyor. Bir mantar türünün mutasyona uğrayıp bütün insanlığı ele geçirmesi ve dünyanın nasıl değiştiği çok çarpıcı bir şekilde anlatılmış. Özellikle dizinin açılış sahnesi başta olmak üzere, ilk iki bölümde durumun dehşeti ve insanlığın çaresizliği oyundan daha iyi işlenmiş. Oyun, tam da her şeyin değiştiği gece başlarken dizide biraz daha olayların öncesini görebiliyoruz.

Genelde oyuna sadık kalınmış ki hayranlar tarafından çok sevilmesinin sebebi de bu ama oyunda bahsedilmeyen yerler konusunda, senaryo ekibi bütün yeteneğini konuşturmuş ve ortaya harika sahneler çıkmış.

Bu yüzden dizinin üçüncü bölümünün bendeki yeri apayrıdır. Sanırım bir dizide izlediğim en güzel bölümdü. Oyunda çok da yer verilmeyen Bill ve Frank'e harika bir hikaye yazılmış. Şiddet yok, hastalıklı öldürmek yok, aksiyon yok ama gözümü kırpmadan izledim. İzleyecek olan olur diye spoiler vermiyorum ama şunu da şuraya bırakayım, Bill ve Frank hatrına.

İzlemiş, oynamış olan varsa da Joel'in seçimiyle ilgili düşüncelerinizi merak ediyorum. Mesajlara ve yorumlara beklerim, bu ara devamlı bu oyunu ve diziyi konuşasım var. İkinci sezon da yakında geliyor, var mı hiç Last of Us hayranları?